<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d1206535205486983407\x26blogName\x3dMavi+Koalan%C4%B1n+D%C3%BCnyas%C4%B1\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dBLUE\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://mavikoala.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://mavikoala.blogspot.com/\x26vt\x3d5777337047900106380', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

Mavi Koalanın Dünyası

Sen hiç mavi bir koala gördün mü?
 

Mavi

2 Mart 2009 Pazartesi


Mavi

Sarıldım mavi bir rüzgara,
Uyuyorduk...
Ne denizin, ne de gökyüzünün renginde.
Şiddetine karşın yerimizde sayıyorduk,
Rüyalarda yavaş yavaş,
Savrulsak da enginde.

Uyandım mavi bir rüzgarla,
Gülüyordu...
Ne denizin, ne de gökyüzünün renginde.
Git dememe karşın yerinde duruyordu.
Savrulsam da seninle,
Mavilerle enginde.

Mavi Koala


Garip

1 Şubat 2009 Pazar


Garip

Ben garibim sen benden garip.
İki çift ayakkabı, aynı dertten muzdarip...
Aksiyle, gölgesiyle, yankısıyla çift
Hem bir hastalık kendine, hem de tabip...

Mavi Koala

Saklambaç

29 Ocak 2009 Perşembe




Saklambaç

Saklambaç mı oynamak istiyorsun,
Başladım saymaya saklan en kuytu köşeye...
Belli ki ebe olmayı sevmiyorsun
Önüm,arkam, sağım solum sobe,
saklanmayan ebe...

Mavi Koala



Not:

Bu dörlüğü yazarken aklıma bir tekerlme geldi küçüklükten.

Saklambaç oynayan, elime mum diksin...
Kale kapanıyor, elini çeken oy-na-mı-yor...


Yaprağın Kaderi

17 Aralık 2008 Çarşamba


Yaprağın Kaderi

Sonbaharın dilini mühürlediği ürkek yaprak,
Kahverengi haleti ruhiyemden kaçırma gözlerini...
Paylaşırım yağmurumu bir şartım var ancak,
Korkma ıslanmaktan,tut ellerimi.

Geçmişin izleri belli ki gölge yanıkların.
Çığlıkların düğüm düğüm alacakaranlık ıssızlığında...
Katıksız keşkelerse cansız pişmanlıkların,
Kır paslı tutsaklığını,doğan günün ufkunda.

Şuursuz ada rüzgarlarına esir iki dümensiz gemi,
Sonbaharı süpüren iki sıfat Özdemir Asaf'ca...
Ben platonik fırtınaya göğüs geren bir serseri,
Sen dalımda son yaprak,ağlıyorsun kanımca.

Sımsıkı sarıl bana,düşmek değil yaprağın kaderi.
Çöz düğümlerini haykır sol çekmecenden fırtınaya.
Irak olsun olsun bizden bütün rüzgar gülleri.
Haydi yeşer küçük kız,gülümse ilkbahara...

Mavi Koala


*** Yalnızı Durumları / Özdemir Asaf:
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=yalnizin+durumlari

Ben varmış ben yokmuş...




Ben varmış ben yokmuş...

Müebbet mahkumuyum kendi yalnızlığıma,
Parmaklık da benim, karanlık da bu zindanda.
Tuzlu bir yıldız kayar hüzünden yanağıma,
Yamaya muhtaç, biçare kalbim isyanda...

Uykular yangın merdiveni, hayaller umuttan,
Dört duvar çaresizlik, tuğlalar yosun tutmuş.
Sualler cevap taşır belki ufuktan,
Bir ben benim benlerde,ben varmış ben yokmuş...

Mavi Koala

Hoşgeldin İlkbahar




Hoşgeldin İlkbahar

Sürgün zeytin dallarının kuruduğu bir ada;
Kardeşine dargın bir mevsimin en taze günü...
Tenha kalabalıklarda ne ses var, ne seda;
Davetlisi olmayan, müziksiz bir kır düğünü...

Hoşgeldin ilk bahar,
Boş gitme...

Mavi Koala

Evet, Hayır...




Evet, Hayır...

Evet sevdim,
On kere,yüz kere,onyüzbinmilyon kere...
Ve vazgeçtim,
Zor diye, çok diye, boş yere...

Evet yutkundum,
Kulaklarımdaki basınç hissi hemencecik geçti...
Ve suskundum,
Ne kadar kaçarsam kaçayım, kalbim zoru seçti...

Evet bilmiyorsun,
Dalgaların aslında neden durgun olduğunu...
Ve farketmiyorsun,
Her sahil gezmesinin beni nasıl yorduğunu...

Evet olmaz,
Aşamam engelleri,senden vazgeçerim...
Ve belli olmaz,
Tırmanmaktan yorulup altlarından geçerim...

Evet,evet,evet ve de evet...
Tek bir dilek,o da merhamet.
Hayır,hayır,belki de yine evet,
Ne diyorum ki ben,en iyisi siktir et!

Mavi Koala

Kısa Ve Öz




Kısa Ve Öz

İşte yine geliyor,
Toz pembe masum bulut hergün geldiği yollardan...
İşte yine gidiyor,
Sahne aynı, her gün izlediğim mutlu sonlardan.

Mavi Koala

Kesilmiş Tavuğun Davası Olmaz




Kesilmiş Tavuğun Davası Olmaz

Seferberlik ilan ettim medcezir suskunluğuma,
Denizi olmayan sahillerime mühimmat yığdım.
Saldım iplerini gururumun, bakmam ardıma.
Kesilmiş tavuğun davası olmaz,zinciri kırdım...

Çatlak sabır taşlarını kuşandım çıktım yola,
Yamalı isyanlarımı kalkan yaptım bekliyorum.
Akrep ve yelkovan telaşla koşar kol kola,
Siper kazdım kendime ama çıkmaya korkuyorum...

Mavi Koala

İsraf




İsraf

Çarçur ettiğim sevgi sözcüklerinin ahı bu,
Anama, babama cimrice, ufak heyecanlara cömertçe sunduğum sözcüklerin...
Sonbahar çoktan geçti,yapraklar hala kuru,
Altın bardakta sunduğu kötü bir rüya bence bu sevimsiz gecelerin...

Mavi Koala

Hasret




Hasret

Tatili iple çekerdi haylaz küçüklüğüm,
Alacakaranlıkta yola düşer denize sarılırdık.
Bazen ellerim buruşurdu,bazen de üşürdüm,
Yanıklara yoğurt sürer, yine güneşe çıkardık...

Şimdi her gün görüyorum çocukluk rüyalarımı,
Her gün aynı,her gün ayrı, her gün uzak.
Fırtınadan iptal seferler,özlüyorum yuvamı,
Memur şehri yağmurlu, yavru vatan çok kurak...

Gurbet sıcak yerde bile soğuktur,
Yalnızlık gibi titretir, sessizlik gibi korkutur...

Mavi Koala

Güllü Şiir




Güllü Şiir

Gülümserim tabi gülümsetirsen,
Kızma bana, sana gülümsüyorum diye...
Güldür beni gülmek istersen,
Korma gülmez kimse güldürdün diye...

Mavi Koala

Tenefüs




Tenefüs

Tenefüs zilinin çalmasını heyecanla bekleyen çocuklar gibiyim,
Oyunlar oynamayı,şakalaşmayı,gülme
yi bekleyen...
Ve ikinci zil çalmamış gibi öğretmen ziliyle sınıfa girerim,
Derse değil diğer tenefüse dalarım, kimseye hissettirmeden...

Kara tahtaya konuşanları yazarım arkadaşlarıma torpil geçerek,
Tenefüsün hissedarlarını yazamam, onları kıramam.
Sadece benim olsun isteim bazen on dakikalık tek gerçek,
Beraber oynanan oyunlara inanma, çünkü hepsi yalan.

İzlemediğim filmlerin sonunu söyleyenlere çok kızarım,
Bütün heyecanımın bilerek içine tükürenlere...
Kendi filmimi en arkadan izler hem güler hem ağlarım,
Ne kendime kızarım,ne de sana, sonunu bile bile...

Mavi Koala


Kardanadam




Kardanadam

At içine herşeyi, yutkun rengarenk rüyalarını,
Sıkı sıkı ört kapını ki çıkamasınlar dışarıya.
Buldun donmuş duygularına en vefalı yoldaşı,
Acıt yüreğini, zaten görmez kimse ağlasan da...

Sesini çıkartma, duyan olur. küser sana,
Gururundan ödün verme sokak köpekleri misali.
Göçüyor her gün kuşlar kardanadam artık anla;
Korkutuyor seni rüyalarının erimesi.

Mavi Koala

Ortaya Karışık




Ortaya Karışık

Yavaşlayan bir metabolizma ve sınırsız uykular,
Balayındaki çiftler gibi yatağa yapışık...
Zaman kavramından yoksun, bitmez arzular,
Rüyalarda can bulur ortaya karışık...

Derdini bilmeyenin dermanı olur mu dersin?
Küstah sevişmelerin, riyakar renkleri...
Cevapsız ahret suallerimin ilki sensin.
Sen beni tanımazsın,ben de kendimi...

Zaman kavramından yoksun bu koşuşturma;
Sımsıcak bir soğuğun ortasında ılık eser bu meltem.
Faili meçhul duygularım derman değil yarama.
Belki bir gün anlarsın kalmayınca bende dem...

Mavi Koala

Portakal Çiçekleri




Portakal Çiçekleri

Ne de güzel kokar portakal çiçekleri
Kimsenin tanımadığı, kimliksiz bir adanın kendine has kokusu
Esen her meltemde bana getirir seni
Ürkütür gurbet elde onu hep, daldan düşme korkusu

Koparmaya kıyamazsın ellerin cız eder
Tuttuğun her dünün elleri gibi canını acıtır istemesen de
Dört duvarı mavi bir oda, içinde bir derbeder
Uzaktan koklar onu, hergün yanında olsa bile

Mavi Koala




Evlat

Doğar doğmaz şamarı yersin götüne ama
ağlama evlat...

On gramlık çükünün peşine düşer elbet kasap ama
erkek ol evlat...

Mavi önlüklü haylazlıklar avcunu sızlatır ama
takma evlat...

Boşluk karalayan bir at olursun bazen ama
yılma evlat...

Haki renkli üniforman üzerine bol gelir ama
gurur duy evlat...

Bir kadın çalar bakir kalbini yarın ama
Zeki ol evlat...

Haber bültenlerinden nefret edersin ama
Toprağını sev evlat...

Alırlar kündeye tuşa zorlarlar ama
Pes etme evlat...

Sana verilen her nasihati dine ama
Kendin ol evlat...

Dürüst ol,kurnaz ol,mert ol
Sırtın yere gelmez evlat...

Mavi Koala




Geldik Yoktunuz

İki dağın arasında dipsiz bir uçurum
Şarampole yuvarlanmış köprü işçileri
Birgün duman,bir gün kuş olurum
Rüyalara kanarım ben geceleri

Alır götürürler beni istediğim yere
Her kapıya not bırakırım, "geldik yoktunuz"
Açarım gözlerimi ayaklarım basınca yere
Madem yalandınz, beni neden uyuttunuz

Sızlanmayı keser, gerçeklere dönerim
Dağlar duman ,kuş olmuş dipsiz uçurum
Umutları yanıma alır kapıya giderim
Belki başka rüyalardan bir not bulurum

Mavi Koala

Monolog




Monolog

Daracık bir sahnede ilk perdesindeyim oyunumun
Kendi senaryomda başrolüm,başka senaryolarda figüran
Kalabalıkların yalnızlığında oyun içinde bir oyun
Açıldığı gibi kapanır perde, bu bir monolog sol yanımdan

Mavi Koala

Kimlik Şiiri





Kimlik Şiiri

Kimlik arayışında çehreler danseder dünyamda
Hepsinde ayrı bir ifade, ifadelerin altkümesi mimikler eşliğinde
Kimsesiz toprakların çocukları çıkar hergün falımda
İçim kararmış belli ki, hüviyetsiz yabancıların içinde...

Mavi Koala


Ilık




Ilık

Bu rüzgarı tenim bir yerden hatırlıyor sanki
Yazın donduran mı, kışın kavuran mıydı acaba
Kuşku kokuyor bu mevsim daha ılık esmesi
Ne yangın ne don var, sonumuz hayrola...

Mavi Koala

Sakin Sakin




Sakin Sakin
Sessizliğimi haykırırım ben geceleri
Nefes nefese düşlerimde mavinin tonları hakim
Sayıklarsa duyarsın kuşların sesini
Onlar da uçar gider her sonbahar sakin sakin

Mavi Koala




Taraf




Taraf

Her gün aynı yerdeyim,
Elim kolum bağlı...

Günbatımlarında,

Mavinin öldüğü yerde.

Çift taraflı platonik sessizliğin kendi tarafındayım,

Uykularımın perdesi açık;
Alacakaranlık tozpembe...

Mavi Koala


İnsafsız




İnsafsız

Öyle bir sızısın ki içimde,
Yaşadığımı farkediyorum varlığında...
Yemekler yolda kalır boğazın eşiğinde,
Mırıldanırım bir şarkı nihavend makamında.

Uykusuz gecelerime tuz basma artık,
Başmda ağrı ızdırabınla çık git hayatımdan...
Benim gibi senden çeken herkese yazık,
İnsafsız yirmilik diş, düş artık şu yakamdan.

Mavi Koala


O ve Hergele




O ve Hergele

Onunla olmayan, ona sevdalara tutsak bir adam
Onunla gitmediği diyarlara, onunla görmediği filmlere
Onun bilmediği,kendinin de bilmek istemediği,
Henüz tanımadığı birşeyi arar hergün bu hergele...

Mavi Koala


 
   






Web Site Counter